31 Ekim 2013 Perşembe

Sütçü İmam Olayı

  Fransızlar'ın Maraş'ı işgalinden kısa bir süre sonra olaylar başladı. Olaylar ilk anlarda küçük grubların karşılıklı sataşma ve atışmalarla yer yer meydana geliyordu. Bu arada asıl adı Ali olan Sütçü Imam Uzunoluk caddesinin kenarında hem süt satarak geçimini sağlıyor, hemde ücretsiz olarak imamlık yapıyordu. 31 Ekim 1919 Cuma günü sabah olur olmaz, şehirdeki Ermeniler'in taşkınlık ve şımarıklıkları görülmeye başladı. Fransızlar'dan güç alan Ermeniler, şehre dağılarak önlerine gelen Türklere hakaret ediyorlar, Türk Milletinin örf, adet, gelenek ve görenekleri ile dinine dil uzatıyorlardı. Çeşitli mahallelerde yer yer olaylar patlak vermeye başladı. Fransız askerleri de bu duruma seyirci kalıyorlardı. Fransız ve Ermeni askerler üçer-dörder kişilik grublar halinde çarşı-pazar ve mahalleleri dolaşıyorlardı. Türklerin bazılarını dövmelerinin yanında, Türk Milletini ve Türk Hükümeti'ni aşağılayıcı sözler sarfediyorlardı. Sataşma, dövme, yaralama gibi taşkınlıklarda yetmiyormuş gibi, sarkıntılık etmeye de başladılar. Dinine, vatanına, milletine, ailesine, namusuna bayrağına, kitabına, şeref ve haysiyetine bağlı; başkalarının boyunduruğu altında yaşamaktansa, ölümü bile tercih eden Kahramanmaraşlılar adeta kükrediler. Fransız askerleri, Türklerin cesaret, azim ve kararlılığını henüz tanımıyorlardı. Fransızlar ve Ermenilerin bu taşkın hareketleri, Türklerin azim ve iradelerini artırıyordu. Türkler için artık tahammülü mümkün olmayan bir yere gelinmişti.  Bardağı taşıran son damla, Fransız askerlerinin Uzunoluk hamamından çıkan Türk kadınlarına sarkıntılık etmeleri oldu.



Fransızların Maraş'ı işgalinden kısa bir süre sonra olaylar başladı. Olaylar ilk anlarda 
küçük grubların karşılıklı sataşma ve atışmalarla yer yer meydana geliyordu.
Bu arada asıl adı Ali olan Sütçü İmam Uzunoluk caddesinin kenarında hem süt satarak
geçimini sağlıyor, hem de ücretsiz olarak imamlık yapıyordu.
31 Ekim 1919 Cuma günü sabah olur olmaz, şehirdeki Ermenilerin taşkınlık ve şımarıklıkları
görülmeye başladı. Fransızlardan güç alan Ermeniler, şehre dağılarak önlerine gelen
Türklere hakaret ediyorlar, Türk Milletinin örf, adet, gelenek ve görenekleri ile dinine
dil uzatıyorlardı. Çeşitli mahallelerde yer yer olaylar patlak vermeye başladı. Fransız
askerleri de bu duruma seyirci kalıyorlardı.
Fransız ve Ermeni askerler üçer-dörder kişilik gruplar halinde çarşı-pazar ve mahalleleri
dolaşıyorlardı. Türklerin bazılarını dövmelerinin yanında, Türk Milletini ve Türk Hükümeti'ni
aşağılayıcı sözler sarf ediyorlardı. Sataşma, dövme, yaralama gibi taşkınlıklarda
yetmiyormuş gibi, sarkıntılık etmeye de başladılar.
Dinine, vatanına, milletine, ailesine, namusuna bayrağına, kitabına, şeref ve haysiyetine bağlı;
başkalarının boyunduruğu altında yaşamaktansa, ölümü bile tercih eden Kahramanmaraşlılar
adeta kükrediler. Fransız askerleri, Türklerin cesaret, azim ve kararlılığını henüz tanımıyorlardı.
Fransızlar ve Ermenilerin bu taşkın hareketleri, Türklerin azim ve iradelerini artırıyordu.
Türkler için artık tahammülü mümkün olmayan bir yere gelinmişti.
Ayrıntılı bilgiyi aşağıdaki linkten temin edebilirsiniz.


http://www.k-maras.com/a_dos/s_imamolayi.htm

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder